Evvel Zaman İçinde bir başka dünyanın Bir başka yerinde bir genç yaşarmış. Zamanın efendisinin yanında hizmetkarmış, Hizmet etttiği yıllarda bir çok olaya şahit olmuş ve baskıcı yönetimden kaçmak istiyormuş. Fakat gideceği veya göreceği bir yer de yokmuş. Yol bilmez iz bilmez, At süremez, yaya dayanamaz. Ne yoldaşı var ne yareni. Derken bir gün zamanın efendisi diyarın kralının oğluna, hocası eğitici akik efendi bir hikaye okumaktaymış.
Diyarlardan bir diyar yerdenden bir yer, bir büyülü yüzük var imiş ve adı sonsuzluk yüzüğü imiş. Yüzük bir melekten bir insana geçmiş. İnsan melek yüzlü genç bir kızmış. Fakat ömrü sona ermiş. O kızın filanca dağın falanca mevkiinde yaşadığı biinirmiş...
Derken bizim genç çocuk yola koyulmuş. Falanca dağın filanca mevkiinde bir kayanın başına çıkmış ve yaşkı akik in deiklerini aklından geçirmiş. Derken karşısında görünen ışığı takip ederken sonsuzluk yüzüğüne ulaşacağı umuduyla yürümeye başlamış...
Devamı sonra....
0 yorum:
Yorum Gönder