15 Ağustos 2014 Cuma



Günün birinde, kadının biri, kocasına bir hediye almak ister. Haftalardır araştırmaları sonucu son güne bırakır ve yumurta kapıya gelir eli ayağına dolaşır..Anlayacağınız üzere kadın Türktür..Son ana bırakmıştır işini :
İnternetten sipariş vererek kurye ile o gün zor bela hediye eline ulaşır..
Akşam iş çıkışı pastasını da alır eve gider ve güzel bir masa hazırlar..Mumlar yakar..
Evin minik kızı ile babası eve geldiklerinde anne daha “süüppprizzz” diyemeden küçük kız
“Annneee sen naptın booree?” Mumlar yakmışsın neden? diye sorar.
Annesi ise “Kızım babanın doğumgünü bugün” der ve tüm akşam “iyiki doğduuunn babaaa”” şarkısı eşliğinde yemek yenir.
Pastayı kesmeye gelir sıra..Annesi kıza sıkı sıkı tembihler “sakın sesini çıkarma duymasın baban” der.. Sanki öyle dememiş gibi, “aaa pasta mı aldıınnn?” diye bağıra bağıra söyler küçük kız..Annesi dürtse de çekiştirse de nafile..
Neyse mumları yakar annesi, küçük kız da yine aynı şarkı ile pastayı babasına götürür..Mumlar üflenir.
Sıra gelir hediyeyi vermeye..Çıkarır telefonu kadın, eşi açar ve başlar söylenmeye..
“Ne gereği vardı bunu aldın ki,
beni biliyorsun hiç meraklı değilim böyle şeylere,
Off bak çok üzüldüm şimdi hiç gereği yoktu
Acaba geri mi versek şimdi bunu?
Ben bunu kullanmaya kıyamam” diye bir dünya şişirir kadının kafasını..Ve sonrasında kabul eder kocası telefonu..Anne pastayı servis etmeye gider mutfağa..
Bu sırada minik kız gelir, elinde vazodan çekip aldığı, ikeadan alınma tozluu, piiisss, sönük papatyalar vardır 3 tane..
Babasına uzatırrr ve babasından şöyle bir ses;
“oyy balııım ben sana ölürüüüümm”
Mutfaktaki kadından başta hiç ses gelmez, şok hali yaşadığı için.Ama gözlerinin yuvasından çıkacağı hissine kapılır duydukları karşısında..
Kadın bu duruma bozulur tabii, hem pastayı keser hemde mutfaktan salona söylenir;
“Bak görüyormusun ben aldım i-phone 4s üzerine yemediğim laf kalmadı ve hiçbir kıymeti önemi yok, kızın getirdi 2 tane naylon çiçek, ‘yok ölürüm de kurban olurumda’ bilmem ne diyorsun” der..
Bunu duyan koca kadına Mevlana misali şu okkalı cevabı verir;
“Mutlu olmak için gerek yok bukadar pahaya,
Mutlu olmak için yeter, gönülden verilmiş 3 naylon çiçek babaya”..

Doğum Günü Hediyesi

14 Ağustos 2014 Perşembe







Rüyada parmağına tek taş yüzük takmak, karlı atılım içinde bulunacağına, mal varlığına gelecek artışa, samimi orta yaşlı kişiye, yararlı uğraşlar gerçekleştireceğine, kısa zamanda duyulacak sevindirici gelişmelere, ikili ilişkilerde başarıya, bol kazanca, rızkın hayırlı olmasına, kazançlı yarınlara, memuriyette mertebeye yükseleceğine, vefalı çocuğa delalettir. Başka görüşlere göre de üzüntü duymaya, karışık bir sorunla karşılaşılacağına, art niyetli bir akrabaya, kederden sıyrılamamaya, iş kaynaklı huzursuzluğa yorulmaktadır. Farklı düşünen rüya yorumcuları şöyle yorumlarlar: Kişinin gördüğü rüya kaybettikten sonra hayalini kurduğu şana, uğraş vererek gözlediği beceriye, zorlukla kavuştuğu yüksek mertebeye, umudunu kestikten sonra istediği feraha yorulur.
Yüzük takmanın dinimizde yeri var mıdır?

Yüzük takmak hususunda ihtilaf vardır.

Hanefi mezhebine göre yüzük gümüş olursa erkek ve kadın için mübahtır. Tunç, demir gibi şeylerden olursa erkek için haramdır.

şafi'i mezhebine göre ise gümüş yüzük takmak sünnettir. Çünkü Peygamber (sav) gümüş yüzük takardı. Enes'den rivayet edilmiştir: Peygamber (sav) Kisra, Kayser ve Necasi'ye birer mektup yazmak istedi. Peygamber'e (sav) "Bunlar mühürsüz mektup kabul etmezler” denildi. Bunun üzerine Peygamber (sav) gümüş bir yüzük yaptirdi. Ve üzerindeki nakiş "Allah'in Resulü Muhammed” cümlesinden ibaretti.

Hulefa-yı Raşidin'in de birer gümüş yüzüğü vardı. Hz. Ebubekir'in yüzüğündeki nakşı (Ni'mel Kadiru Allahu) Hz. Ömer'inki ise(Kefa bil mevti vaizen), Hz. Osman'ın ki de "Le ta'tebirunne ev letendemun'ne), Hz. Ali'nin ki de (El-Mülkü lillah) idi.

Gümüş Yüzük



Erkeklerin gümüş yüzük takınması icmâ ile caizdir. Abdullah ıbn Ömer
der ki: Resulullah (s.a.s.) gümüşten bir yüzük edindi. Bu yüzük onun elinde idi. Sonra Ebû
Bekir'in, ondan sonra Ömer'in ve ondan sonra Osman'ın elinde bulundu. Nihayet Hz. Osman
zamanında Eris kuyusuna düştü. Üzerinde Muhammedûrresulullah yazılı idi (Müslim, Libâs,
54).

Yine ıbn Ömer (r.a.) şöyle der: Peygamber (s.a.s.) attın bir yüzük edindi. Sonra onu
bıraktı. Bilahere gümüşten bir yüzük edindi ve onun üzerine "Muhammedûrresulullah"
nakşettirdi ve "Benim bu yüzüğümün nakşı üzerine kimse nakış yapmasın" buyurdular. Onu
taktığı vakit, taşını avucunun içine çevirirdi. Muaykib (r.a.)'den rivayet edilen hadise göre Eris
kuyusuna düşen yüzük odur (Müslim, Libâs, 55).

Peygamber efendimiz, gümüş yüzüğü
aynı zamanda mühür olarak kullanmıştır. Enes b. Mâlik şöyle der: Hz. Peygamber (s.a.s.), Kisra
(Fars ımparatoru), Kayser (Rum ımparatoru) ve Necâşî (Habeşistan Kralı)'na, onları imana
davet için mektup yazmak istedi. Kendisine, "Onlar mühürsüz mektup kabul etmezler"
denilince gümüşten halka bir yüzük yaptırdı ve üzerine "Muhammedûrresulullah" cümlesini
nakşettirdi (Müslim, Libâs, 58).

Ulemâ, Resulullah (s.a.s.)'in yüzük taşının akik veya göz
boncuğundan olduğunu söylemişlerdir (Bunların ikisi de Habeşistan ve Yemen'den çıkarılır).
Bazen de kara taşlı bir yüzük taşımıştır. Ayrıca Peygamber Efendimiz yüzüğünü bazen sağ
bazan da sol elinin küçük parmağına takıyor ve taşını avuç tarafına çeviriyordu. Enes b. Mâlik
(r.a.) şöyle der: Resulullah (s.a.s.) sağ eline gümüş yüzük taktı. yüzükte Habeşistan'dan gelmiş
bir taş vardı. Yüzüğün taşını avuç içine çevirirdi (Müslim, Libas, 62). Başka bir riveyette de sol
elinin küçük parmağına işaret ederek "Peygamber (s.a.s:)'in yüzüğü şunda idi" diyor (Müslim,
Libâs, 63).

Hz. Peygamber, yüzüğün orta parmakla ondan sonra gelen parmağa
takılmasını yasak etmiştir. Hz. Ali (r.a.), orta parmağıyla ondan sonra gelen parmağa işaret
ederek "Resulullah (s.a.s.) beni şu veya bu parmağıma yüzük takmaktan
alıkoydu"

Hattabî, gümüş yüzük takmanın erkeklere ait bir prensip olduğunu dolayısıyla
bana takmanın kadınlar için mekruh olduğunu söylemişse de, Nevevî bunu kabul etmemiş ve
"Hattâbî'nin söylediği zayıf veya bâtıldır, aslı yoktur, doğrusu kadının gümüş yüzük takmasında
kerâhet olmamasıdır" demiştir (Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercüme ve şerhi, IX,
457)

Bu konuda fıkıh kitaplarındaki açıklama genellikle şöyledir: Kadın ve erkeklerin
gümüş yüzük takmaları caizdir. Kadı, Sultan ve benzeri, yüzük kullanmaya ihtiyacı olanlar için
sünnettir (Eskiden yüzüğü mühür olarak kullanıyorlardı). ıhtiyacı olmayanların takmaması daha
faziletlidir. Sünnet olan, yüzüğün ağırlığının bir miskal veya daha az olması ve erkek için taşını
avucun içine çevirmesidir. Kadınlar ise böyle yapmazlar. Çünkü yüzük onlar için zinet (süs)tür;
erkekler içinse süs değildir. Yüzüğün taşını akik ve yakut gibi kıymetli taşlardan yapmak ve
üzerine kendi ismini veya Allah'ın ismini yazmak caizdir. Ancak Allah'ın ismi yazıldığı takdirde
helaya giderken yüzüğün ya çıkarılması veya sağ ele takılması gerekir (bk. Abdullah b.
Mahmud, el-ıhtiyâr, IV,159; bk. Davudoğlu, a.g.e., IX, 457, Aynî'den naklen).

Hulefâ-i
Râşidînin de gümüş yüzükleri vardı ve üzerindeki yazılar şöyle idi: Hz. Ebu Bekir: Allah ne iyi
kudret sahibidir; Hz: Ömer: Vaiz (nasihatçı) olarak ölüm yeter; Hz. Osman: Ya belâ ve musîbete
sabredeceksin veya pişman olacaksın; Hz. Ali:

Mülk Allah'a aittir.

ımam Ebû
Hanife'nin yüzüğünde ise: Ya hayrı (iyiyi) konuş veya sus; ımam Ebû Yusuf'unkinde: Kendi
hissiyle hareket eden pişmanlık duyar; ımam Muhammed'inkinde: Sabreden başarıya ulaşır;
Sabreden derviş muradına ermiş ibareleri yazılıydı (bk. Kâmil Miras, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve
şerhi, IV,288).

Abdulkerim ÜNALAN


ıslam Fıkıh Ansiklopedisi

Üzerinde ayet-i kerime yazılı bulunan para veya parmağında Allah'ın veya Peygamberin (a.s.m.) ismi yazılı bulunan bir yüzük bulunsa helaya gidebilir mi?

Cebinde üzerinde ayet-i kerime veya Allah'ın ismi yazılı bulunan para veya parmağında Allah ve Peygamber ismi bulunan bir yüzük bulunursa helaya gitmek istediği zaman onu çıkarması icab eder. Enes bin Malik'den rivayet edilmiştir: Peygamber (sav) helaya bittiği zaman elindeki yüzüğü çıkardı. Çünkü üzerinde "Muhammed Resulüllah " ibaresi yazılı idi.

ıslam Ansiklopedisi

YÜZÜK TAKMAK





ıslâm'a göre; erkekler de kadınlar da yüzük takabilirler. Ancak, yüzüğün takılış
maksadı ve yapıldığı madde ile ilgili bazı şartların gözetilmesi gerekir.

Hanefî mezhebine
göre, maddesi ne olursa olsun ihtiyaç duyulmaması halinde yüzük takılmaması daha
iyidir.

Altından yapılan yüzükleri erkekler takamazlar. Takarlarsa haranı işlemiş olurlar.
Kadınlar ise takabilirler (el-Mevsılî, el-ıhtiyar fi Ta'lili'l-Muhtar, Mısır IV, 224: Merginânî,
el-Hidaye, IV, 82; ıbn Abidîn, Reddü'lMuhtar, ıst. 1233, V, 216). Hz. Peygamber bir hadisinde;
ıpek ve altın ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helal edilmiştir" buyurmuştur. (Tirmizî,
Libas, 1).

Gümüşten yapılan yüzüğü hem erkekler hem de kadınlar takabilirler. Ancak,
erkeklerin takacakları yüzüğün, kadınların taktıklarına benzememesi ve ağırlığının üç gramdan
daha az olması gerekir (el-Cezîrî, Kitabü'l-Fıkh ale'l-Mezahilai'l-Erbaa, II, 16; Alâuddin Abidin,
El-Hediyyetü'l-Alâiyye, 1978, 318).

Demir, bakır, kurşun ve tunç gibi madenlerden
yapılan yüzükler hem erkeklere hem de kadınlara mekruhtur (el-Mevsılî, a.g.e., IV, 224). Akîk
ve yeşim gibi kıymetli taşlardan yapılanlar ise kadın erkek herkes için caizdir. (ıbn Abidin, a.g.e.;
V, 315).

Yüzüğün kaşına Allah'ın, Peygamberin ya da kişinin kendi adını işletilmesi de
mahzur yoktur. Fakat insan ve hayvan gibi bir canlının resminin konulması günahtır. Kaşında
Allah'ın ismi veya Peygamber'in adının yazılı olduğu bir yüzle helâya giren kişi, yüzüğünü
gizlemelidir. Eğer yüzük sol elinde ise taharetleneceğinde parmağından çıkarmalıdır (ıbn Abidin,
a.g.e., V, 317).

yüzük, her iki elin her hangi bir parmağına takılabilir. Ancak, küçük
parmağa takılması sünnettir (ıbn Abidin, a.g.e., V, 316; Kamil Miras, Tecrid Tercemesi, XII,
108).
Altın kadınların ziynetidir. Erkeklerin nişan alameti olarak altın yüzük takmaları bir zaruret değildir. Bunun yerine gümüş yüzük takabilirler. Hz. Peygamber Hadis-i şerifinde "Altın ve ipek ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir" buyurmaktadır.
     Yine Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda altını kullanmadığını ve de altın yüzük kullanmayı yasakladığı çeşitli rivayetlerde görmekteyiz. Bu rivayetlerden hareketle mezheplerimiz erkeklerin altın yüzük takmasına müsaade etmemiştir. Onun için erkeğin altın yüzük takması dinen caiz değildir. 

Allaha yemin olsun ki şu işi yapmayacağım diyen kimse o işi yapsa dinen ne olur?
      Dinen kişinin yeminine sadık kalması gerekir. Sadık kalmasa yeminini bozsa dinen günah işlemiş olur. Aynı zamanda yemini bozan kimse bir de yemini bozma kefaretini vermesi gerekir. Yeminini bozan kişi kefaret olarak ya 10 fakiri sabah aksam doyuracak ya da 10 fakiri giydirecek. Kişinin bunlara gücü yetmezse 3 gün oruç tutar. 
       Ancak yemin eden kişinin yeminine bağlı kalmaktansa bozması daha hayırlı ise yeminini bozar ve kefaretini verir.

Cuma namazı en az kaç kişiyle kılınabilir
     Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda bütün bilginler ittifak etmekle birlikte, gerekli görülen asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler belirtmişlerdir.
      Cuma namazının kaş kişi ile birlikte kılınması gerekir konusunda Hazreti peygamberden nakledilen muhtelif hadisler olması ve bu hadislerin sıhhatı ve yorumu üzerinde uzlaşamayan İslam fıkıh Mezhepleri Cuma namazının en az kaç kişi  ile kılınması gerekir mevzusunda ihtilaf etmişlerdir. 
      Cuma namazının kılınabilmesi için, Ebu Hanife ve Muhammed’e göre, imamın dışında en az üç, Ebû Yusuf’a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise kırk kişi,  Malikîlere göre de on iki kişinin bulunması Cuma namazının kılınması için yeterlidir. 
         Yani bu sayıyı kırka çıkaranlar olduğu gibi üç’e kadar düşürenlerde olmuştur. Tabi hepsinin de kendilerine göre dayandıkları bir takım delilleri vardır.

Yangında ölen şehit mi olur?
        Gerçek şehitlik inanmayanlara karşı sırf Allah’ın dini ve onun rızası için savaş meydanında savaşırken öldürülen Müslüman’a verilen bir unvandır ki gerçek şehitlik de budur. Bu kısım insanlar Kur’an’ın ifadesi ile diri olup ölmemiş kimselerdir ama biz bunun farkında değiliz. Bu şehitler ahirette cennetlik olup Müslümanlara şefaat edecek müminlerdir. 
       Şehitlik bu olmakla beraber bu mertebe de olmasa da şehitliğin başka şekilleri de vardır. Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde bunlardan bir kaçını  “yanarak ölen, suda boğulan, göçük, çığ, toprak veya bina altında kalan, veba gibi salgın hastalıklardan vefat eden, gurbette veya ilim yolunda ölen,  doğumda vefat eden kadın… şeklinde sıralamıştır. Bu şehitler sınıfı İslam inancında hükmen şehit olarak kabul edilmektedir.  Bundan hareketle yanarak ölen tabi mümin ise hükmen şehittir.

Ahiret gününde amel defterini sağ taraftan alan kimse cennete mi girecek?          Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur: "Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez" (el-Kehf 18/49).
         Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere "ashâb-ı yemîn", soldan veya arkadan verilenlere "ashâb-ı şimâl" adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.

Sevginin tılsımlı gücü: yüzük

Takma biçimine göre mesaj taşıyor

Süs olarak takılmasının yanı sıra evliliðin de sembolü olan yüzük, nişanlılık döneminde de aşıkların parmaklarını süslüyor. Bugün, mücevher meraklısı her kadının vazgeçilmezleri arasında yer alan tek taş yüzük, erkeğin kadınına sevgisini anlatmasının en kolay yolu olarak görülüyor.
Anadolu kadınının emek emek işlediği, her bir düğümüne ayrı bir anlam yüklediği kilimler, halılar, kimi zaman aşkı, mutluluğu, kimi zaman ise ayrılığı ve hüznü anlatır. “Kilimin dilinden ancak dokuyan anlar” demiş şair. ışte takılar da öyle… Tasarlayanın o anki duygusunu aktardığı takılar, takanın üzerinde de ayrı bir ifade aracına dönüşür. Anadolu kadını yüzyıllardır, genç kızlığını, evlenme çağının geldiğini ya da birine olan bağlılığını, sevgisini taktığı takılarla karşısındakine anlatmaya çalışmış. Yani takıları sadece süs aracı olarak değil, mesaj aracı olarak da kullanmış. Bunu da en güzel yüzükle yapmış. Aslında yüzük sadece Anadolu değil bütün kültürlerde ve günümüzde de ifade aracı olarak kullanılıyor. Yüzük evlilik, nişanlılık, bekarlık ifadesi olacak kadar hayatın seyrine şekil veriyor. Simgesel bir anlam taşıması da büyülü sayılmasından kaynaklanıyor.
Peki, hediye olarak da sevginin en güzel ifadesi olan yüzük takma kültürü, bizlere kadar nasıl ulaştı ve nasıl bir değişim gösterdi? Bunun için çok gerilere bakmak gerek. Eski Türklerle yani şamanizm kültürünün hakim olduğu dönemde parmağa takılan yüzük, üzerindeki şekil ve sembollerle tanımlanırdı. Hakanın taktığı yüzükle sıradan birinin taktığı yüzük arasında şekil yönünden farklar vardı. Yani o dönemde bir nevi statü sembolüydü yüzük… Takanı koruduğuna inanılan yüzükler, hayvan figürleriyle süslenir ve üzerindeki hayvanın gücünün takana geçeceğine inanılırdı.



Peygamber mührü Yüzüğün Türkler arasındaki macerası müslümanlığın kabulünden sonra da sürdü. Hz. Muhammed’in mühür olarak akik taşlı gümüş bir yüzük kullanması, yüzüğün şamanizm kültüründen Müslüman Türklere geçişini kolaylaştırdı. Gümüş yüzük takmak Müslümanlar arasında sünnet olarak kabul edildi. Osmanlı döneminde de Sultanlar mühür olarak üzerinde isimleri yazılı yüzükleri kullandı. Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim ve 3. Murat’ın günümüze ulaşan yüzükleri, barındırdıkları zarafetle de özellikle antikacıların ilgisini çekiyor.


Aile yadigarı
Atalarımızdan gelen yüzük takma geleneği aile yadigarları arasında yüzüğün en baş sırada yer almasını sağlamış. Özellikle köklü ailelerde, anneden kızına ya da gelinine, torunlarına, onlardan da çocuklarına kadar aktarılması gelenek haline dönüşmüş. Tabi bu yüzüklerin manevi değerleri yanında paha biçilemeyen maddi değerleri de göz ardı edilemez.
ışte biraz önce de belirttiğimiz gibi hayatın seyrine şekil veren yüzük, günümüzde de kadınların mücevher kutularının baş tacı.

Nişan yüzüğünün geçmişi
Nişan yüzüğünün geçmişi de çok eskilere dayanıyor. ılk örnekleri birbirleriyle birleşmiş iki el ya da bir halkaya yerleştirilmiş bir çift yüzük taşı biçimindeydi ve birleşmeyi simgeliyordu. 860 yılında Papa 1. Nicolas, nişan yüzüğü takılmasının, evlenme arzusunu bildirmek üzere zorunlu kıldı. Papa, evliliğin fedakarlık gerektirdiği düşüncesiyle, altından başka yüzüğün de kabul edilmeyeceğini bildirdi. Yıllar sonra, farklı adetler gelişmesine rağmen altın yüzük bütün Avrupa’dan dünyaya evlilik bağının simgesi olarak yayıldı.

Ve yüzük aşk damarına dokundu
Peki evlilik yüzüğü neden sol elin yüzük parmağına takılır? Sol elin yüzük parmağına evlilik sembolü olarak yüzük takmak eski Mısır medeniyetlerinden günümüze ulaşan güzel bir miras. Mısırlılar sol elin yüzük parmağından doğruca kalbe giden ve başka parmaklarda olmayan bir damarın olduğuna inanırlarmış. Bu damar “aşk damarı” yani “vena amoris” olarak adlandırılmış.


Evlilik yüzüğün etkisi
Kadınların hiçbir zaman hayır diyemeyeceği hediyelerin başında gelen takı ve özellikle de yüzük, evlilik teklifi aracı olarak da kullanılıyor. Bazı bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre; evlilik teklifi yaparken yüzük hediye edilen kadınların yüzde 71’i teklife hiç düşünmeden “evet” cevabı vermiş. Aynı teklif kolye, bilezik, küpe gibi diğer takılarla yapılınca kadınların sadece yüzde 22’si teklife direkt “evet” cevabını vermiş. Gül veren erkeklerin evlilik teklifini ise yüzde 7’si teklifi düşünmeden kabul ederken, elbise türü hediye alanların tekliflerinin ise ciddiye alınmadığı görülmüş. Yani aşk duygularının anlatımında çiçekler en başta büyük rol oynarken, söz ve nişanda ise yüzükler ciddiyetini gösteriyor. Geçmişten günümüze kadar yeni bir hayata başlamanın ilk belgesi olarak kabul edilen yüzüğün tılsımı ise sevgiyi en güzel şekilde ifade etmesinden kaynaklanıyor.
Günümüzde evlilik mücevherlerinin olmazsa olmazları arasında tektaş yer alıyor. Hatta evliliğe atılan ilk adımın ışık saçan başrol oyuncusu o… İki insanın ömür boyu birlikteliğe karar verdikleri o özel an tektaşla taçlanıyor. Öyle ki neredeyse evlenme teklifini tektaş bir yüzükle yapmayan erkeğin sevgisi sorgulanabiliyor.

Peki tektaş sevdası nasıl başladı dersiniz? Aslında her şey ‘pırlantalı yüzük’le başladı. Bugünkü tektaşlardan farklı olsa da ilk pırlantalı yüzük 1477 yılında Arşidük Avusturya Maximllian'ın Burgundyli Mary’ye nişan hediyesi olarak verdiği yüzük oldu. O dönemde pırlanta, kocanın eşine olan aşkını arttırabilecek tılsıma sahip ve hatta aşk tanrısı Eros'un okunun başını simgeliyordu. Bu kraliyet geleneği kısa bir süre içinde dünyanın birçok bölgesine yayılarak halkın benimsediği ve nişan törenlerinin vazgeçilmezi haline geldi. Özellikle sol elin yüzük parmağına takılarak alyans takma geleneğine dönüşen pırlanta, Eski Mısırlılarda aşk damarının sol yüzük parmağından geçerek direk kalbe ulaştığı inanışıyla bu kavramı yaygınlaştırdılar. Başparmağına yüzük takma geleneği uzun süre Meryem Ana ile özdeşleşti. 1600’lü yıllarda İngiliz gelinleri, bu önemli geleneğin önde gelen temsilcilerinden oldular.
Yüzyılımızda klasik nişan yüzüğü denince akla çeşitli montürlere yerleştirilmiş tektaş pırlanta geliyor. Avrupalı elitler 1700’lerin başında nişanlılarına pırlanta evlilik yüzükleri vermeye başlamıştı ama asıl hikaye 1886’da Charles Lewis Tiffany’nin ikonik bir tektaş yüzük tasarlamasıyla başladı.


Müslüman veya gayri müslim milletlerin şehirli veya köylü tabakasının giyim ve kuşamları incelendiğinde, bilhassa süs eşyasına karşı olan temayüllerinde, büyük benzerlikler görülmektedir. Kadınlarda müşahede edilen küpe, yüzük, bilezik, gerdanlık, zincir, iğne vs. gibi süs eşyasına mukabil, erkeklerde köstek, kravat maşası, yüzük gibi zînet eşyası göze çarpmaktadır.

Yüce dinimiz, müslüman erkeklere altından imal edilmiş zinet eşyası kullanmayı haram kılmıştır (1). Sağlık yönünden karşılaşılan zaruret hali bu hükmün dışında tutulmuştur. Külab harbi günü burnu kesilen Arfece bin Es'ad (r.a.), gümüşten takma burun yaptırmıştı. Bunun koku yapması üzerine, Tabibü'l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz altından burun yaptırmasına emir ve müsaade buyurdu.

Fıkıh ilmi sahasında yetişen kudretli fakihlerin dayanağı olan bu vakıa, birçok meselenin hükme bağlanmasında ve zaruretler karşısında altın kullanılmasında verilen cevazın dayanağı olmaktadır.
Zaruretlerin miktarı tayin ve tesbit edilmek şartı ile, mahzurun ortadan kalktığı bilinen bir gerçektir. Ancak, altın yüzük takmakta herhangi bir zaruret bulunmadığından istisnaî bir müsaade yoktur. Bu itibarla gerek nişan yüzüğü, gerekse diğer şekillerde yapılmış altın yüzükler, erkeklere kesinlikle haramdır (2),

Akılların muallimi ve vicdanların mürebbisi olan Resûl-i Ekrem (s.a.v.), huzuruna gelen bir erkeğin parmağında altın yüzük görünce: "Biriniz ateşten bir kor parçasına (varıp) onu parmağına geçirmek kastediyor (öyle mi?) " buyurdu ve yüzüğü çıkarıp attı.
Resulullah (s.a.v.) oradan ayrıldıktan sonra bu sahabiye: "Yüzüğü al da onunla (meşru olan bir şekilde) faydalan" denildi. O kimse: "Hayır! Allah'a andolsun ki, Allah'ın Resulü onu atmış iken ben onu ebediyyen alamam" cevabını verdi (3).

Erkeklerin altından gayri madenlerden yapılmış yüzükleri takınma-larına gelince:

a) Gümüş yüzük, erkekler için asıl olarak caizdir. Yalnız ağırlığının bir miskal (4,8 gram)ı aşmamasına dikkat gösterilmelidir (4). Peygamberimizin gümüş yüzük kullandığı izahata hacet bırakmayacak derecede açık bir hakikattir.

b) Üzeri gümüş ile nikelaj yapılmış veya gümüş tel dolamak suretiyle kaplanmış bulunan demir yüzüğü kullanmak mübah görülmüştür (5).

c) Bakır, tunç ve demir gibi madenlerden yapılmış bir yüzüğü, erkek veya kadının takınması mekruhtur (6). Ashab-ı kiramdan Büreyde (r.a.)'in rivayet ettiği bir hadis-i şerif, bu hükmün mesnedini teşkil etmektedir. Şöyle ki: Peygamber (s.a.v.) Efendimizin huzuruna, sarı pirinç madeninden yapılmış bir yüzüğü parmağına takmış bulunan bir şahıs gelmişti. Peygamberim (s.a.v.) "Bana ne oluyor ki, sende putların kokusunu bulmaktayım?" buyurdu ve o şahsın parmağındaki yüzüğü çıkarıp attı. Daha sonra başka bir kimse geldi. Onun parmağında da demir yüzük bulunuyordu. İslâmî hükümlerin mübelliği bulunan Hz. Muhammed (s.a.v.), o şahsa hitaben: "Bana ne oluyor ki, senin üzerinde cehennem halkının süsünü görüyorum" buyurdu (7). İbni Hibban bu hadis-i şerifi Sahih'inde rivayet etmiş bulunmaktadır (8).

d) Kemik ve fildişi gibi şeylerden yapılmış bir yüzüğü takınmak,. İslâm fukahasınca caiz görülmektedir (9).

Bir kimsenin ikiden fazla yüzük takınmasının mekruh olduğu Sünen-i Dârimî'de tasrih olunmuştur. Bu ifadeden iki adet yüzük takınmanın caiz olacağı anlaşılmaktadır. Ancak, iki yüzüğün aynı parmağa takılmamasına işaret olunmaktadır (10).

Erkek ve kadınların takındıkları yüzük üstüne yakut, zümrüt, akik, zeberced ve benzeri taş koydurmaları mübah görülmüştür. Fakat erkeklerin takınacakları yüzüğün üzerine birden fazla taş koydurmaları mekruhtur (11).

Yüzük üzerine koydurulan taşın elin üst tarafında bulunması da avuç içine çevrilmesi de caizdir. Ancak, taşın avuç içinde kalması, tevazuya daha elverişli bulunduğu için, efdal görülmektedir (12).

Yüzüğün üzerine isim yazdırılmasında bir mahzur görülmediği İslâmî eserlerde açıklıkla ifade edilmektedir (13). Fakat üzerine insan veya diğer canlılardan birinin resmini koydurmak asla caiz değildir (14).

Yüzüğün sağ veya sol ele takılması caizdir. Şu kadar bir fark var ki, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin, her iki eline yüzük taktığına dair rivayetler arasında, sağ eline takındığına dair olan rivayet ekseriyeti teşkil etmektedir. Bu rivayetler dikkate alındığında, yüzüğün zinet olması bakımından, sağ ele takılması daha muvafık görülmektedir.

Yüzüğün takılacağı parmaklara gelince, orta ve şehadet parmağına yüzük takmayı Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz nehyetmiş bulunmaktadır (15). Küçük parmak ile onun yanındaki parmağa yüzük takılması daha uygun bulunmaktadır.

(1) Bakınız: Buhârî, c. 7, sh. 51; İbni Âbidin, c. 5, sh. 314.
(2) Bakınız: Müslim, c. 6, sh. 149.
(3) Müslim, c.6, sh, 149,
(4) İbni Âbidin, c. 5, sh. 316; Fetâvâ-i Hindiye, c. 5, sh. 335.
(5) Fetâvâ-i Hindiye, c. 5, sh. 335.
(6) Ebû Dâvûd, c. 4, sh. 90.
(7) Ebû Dâvûd, c, 4, sh. 90.
(8) el-Hâvî lil-Fetâvî, c. 1, sh. 115.
(9) Fetâvâ-i Hindiye, c. 5, sh. 335.
(10) el-Hâvî lil- Fetâvî, c. 1, sh. 116.
(11) Fetâvâ-i Hindiye, c. 5, sh. 335.
(12) el-Hâvî, c. 1, sh. 116.
(13) Ebû Dâvûd, c. 4, sh. 88.


 Rüya tabirleri bölümünde yayınlanan Rüyada Yüzük görmek ne demek rüya tabirini rüyada Yüzük rüya yorumunu okumaktasınız. Eşe, cariyeye, çocuğa, velayete, ev veya Araba satın almaya; Yüzük taşının düşmesi çocuğunun ölmesine ya da malından bir şey baybetmeye, Altın yüzük kadın için süs ve güzelliğe, sevgi ve itibara, erkek için zillet ve meskenete (hor ve hakir olmaya), Demiir yüzük zorluk ve çitinlikiten sonra hayra nail olmaya, Fil dişinden yahut kemikten yüzük kadın için iyilik ve hayra, Gümüş yüzük erkek için mülk ve saltanata, Yüzük bulmak evlenmeye, çocuğu olmasına, işlemeli yüzük bulmak ev, hanım, binit (hayvan veya otomobil) ... cariye gibi, daha jnce sahip olmadığı şeylere nail olmaya, Yüzük kaşının sallanması ögrev ve yetikilerinin alınmasına, Dar yüzük zorluğu olan şeye malik olmaya, emanet yüzük devamlı olmayan bir şeye sahip olmaya delalet eder.

Rüyada yüzük görmek, iyiye işarettir. Yüzük takmak, yeni bir işe atılıp çok para kazanmaya yorumlanır. Nikah yüzüğü takmak güzel ve mutlu bir evlilik yapmak demektir.
Rüyada yüzük görmek, iyiye işarettir. Yüzük takmak, yeni bir işe atılıp çok para kazanmaya yorumlanır. Nikah yüzüğü takmak güzel ve mutlu bir evlilik yapmak demektir.
Rüyada yüzük takmak, yeni ve başarılı iş sözleşmesi anlamındadır. Evlilik yüzüğü çok anlayışlı ve sevecen bir kişiyle karşılaşacağınız anlamına gelir.
Bekar biri için evlilik işaretidir.Evli kimseler için işte başarı ve bol paradır. Yüzük rüyaları yüzüğün yapıldığı Maddeye ve yüzüğün şekline göre de yorumlanır.
Yüzük takmak, yeni bir iş sözleşmesi ve başarıların habercisidir. Evlilik yüzüğü takmak ise çok anlayışlı ve sevecen bir kişiyle evlenmek demektir. Çirkin ve soluk renkli bir yüzük, mutsuzluk getirir.


Erkekler ilk zamanlarda alyans taksalar da ilerleyen zamanlarda yüzük takmaz İşte bunun nedenleri

Yeni evlenen erkekler veya yıllardır evli olan bazı erkekler alyans takmayı sevmezler. Bu onların sadakatsiz ya da anlayışsız olduğunu gösterir mi? İşte bu sorunun cevabı!


Burada önemli olan şey eşinizin yüzük takmamak için nasıl bir gerekçe sunduğu! Rahatsız ettiğini mi söylüyor? O zaman parmağına göre tekrar ayarlatmayı teklif edebilirsin.

Kaybetmekten mi korkuyor? O zaman sigorta yaptıralım önerisinde bulun. Elleriyle çalışıyorsa, iş dışında takmasını isteyebilirsin. Kısacası bahanelerini çürütebilirsin.

Ancak eşin sana yüzüğü taktığını söyleyip istemediği zamanlarda çıkartabilir. Bu yüzden bu konuyu çok da dert etmek, boşu boşuna can sıkıntısı yapmana neden olur. Zaten eşinin sana sadık kalmasını o yüzüğün sağlayacağını düşünüyorsan, başka konulardaki sıkıntılarını irdelemelisin. Günümüzde parmağa takılan bir yüzük kadın ve erkekler için çok caydırıcı olamayabiliyor.

Ek bilgi: Evlilik yüzüğünü ilk defa Mısır kraliçesi Nefertiti takmaya başlamış. Direkt kalbe giden tek damarın evlilik yüzüğünü taktığımız sol eldeki parmakta olduğunu Mısırlılar biliyormuş. Kraliçe Nefertiti’de eşine kalbine giden yolun onun tarafından bağlandığını göstermek istemiş. Bu ilginç durum uygarlıkların birbirlerini tanıyıp etkiledikleri dönemlerde, bu gelenek kadınlara büyük değer veren Türkler tarafından benimsenmiştir.Türkerde o parmağın yüzük parmağı olduğunu vurgulama için o parmağa yüzük parmağı demişler.


Alyans dışında parmaklara takılan yüzükler herhangi önem taşımıyorlar, ama insan doğası  hakkında, birçok şey  anlatabilirler. Psikologlara göre değişik parmaklara takılan yüzükler, yüzük sahibinin karakteriyle ilgili çok önemli ipuçları verebilirler.


Örneğin yüzük parmağı ilişkiler ve iletişimden sorumlu. Onun en güzel açıklaması alyans takma geleneğidir. Altın alyans bir ilişkide ve  evlilikte temiz enerji, güç ve cömertlik sağlar. Bazen kadınlar alyansın yanına herhangi ikinci yüzük takarlar. Bu işaretin anlamı,evliliğin önemini vurgulamak ve onu daha da güçlendirmek. Bu parmağa takılan farklı yüzükler, alyans hariç, insanın ruh halini gösteriyorlar. Küçük önemsiz yüzükler sakin ve romantik kişiliği işaret ederler. Büyük ve abartılı modeller,fark edilme ve dikkat çekme arzusunu gösterirler. Bir kişi yüzük parmağına gösterişli bir yüzük takıyorsa, onun iyi bir ruh hali, iyi niyeti ve aşktan en romantik beklentileri olduğunu anlarsınız. Böyle kişilerde olumlu duygular zirvededir.

Orta parmağa yüzük takmak, iyi bir kariyer için tüm güçleri ayarlamak demektir. Orta parmağımız en uzun ve en merkezi parmağımızdır. Kural olarak, bu parmak bizim atalarımızla bağlantıyı  gösteriyor ve bütün aileden, miras kalan takılar ona takılıyor. Bu yüzden orta parmağa yüzük takan kişi kadere, karmaya, ve yüksek amaca inanır. Böyle bir kişi ile karşılaştıysanız, emin olun ki o büyük manevi güce sahiptir. Orta parmağa takılan yüzük, yaşamın bütün zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olur, özveri ve bilgeliği arttırır.

İşaret parmağa yüzük takmak, fiziksel kuvvet ve çeviklik verir. Gururlu ve iktidar arzusu olan bir karakteri işaret eder. Sizin karşınıza çıkan kişi bu parmağa gösterişli yüzük takıyorsa, o liderliği hedeflemektedir. Onun en ciddi niyeti fethetmek ve kazanmak. Eğer  çekingen, utangaç ve kararsız bir kişi bu parmağa yüzük takarsa, iletişimde zorluk yaşamaz. Ama genelde bu çok gururlu ve kibirli bir kişinin simgesidir.

Çok az kişi serçe parmağa yüzük takıyor. Müzikal ve sanatsal  duyarlılığınızın artmasını istiyorsanız, serçe parmağınıza yüzük  takın.
Serçe parmağındaki  yüzük oyuncu, sanatçı ve  moda tasarımcıların sıkı arkadaşı. Ancak sanat dünyasına bağlı olmayan bir kişide öyle bir yüzük, geleneksel çerçevenin ötesine gitme arzusunu gösterir. Aynı zamanda ince entrika için gelişmiş zihin temsil eder ve her zaman flört etmeye hazır bir kişiyi işaretler.

Başparmağa takılan yüzük,erkeklerin elinde özel dikkate değer. Psikologlara göre, böyle bir yüzük sahibinin ana arzusu her şekilde kendini ispat etmek,özellikle cinsel açıdan. Bu konuda görüş son iki bin yıl değişmedi. Eski Yunanlılar ve Romalılar başparmağı penisin sembolü olarak kabul ederlerdi ve erkek gücü korumak için halkalar takarlardı. Günümüzde başparmaktaki yüzük, büyük bir enerjiye sahip,duygusal ve geniş bir insanı ortaya koymaktadır.

6 Ağustos 2014 Çarşamba


Hediye almak isyeyenler. Ne hediye alacağını düşünenler. Dekor Hediye'ye bakmadan hediye almayın. Sevgilinize hediye mi almak istiyorsunuz. Eşinize bir hediye bakıyorsunuz. Yada bir arkadaşınıza doğum gününde ne alsam diye karar karar düşünüyorsunuz. Çözüm basit. Dekorhediye.com'daki ürünlere bakın veya tavsiyelerini dinleyin. Emin olun yarı yolda kalmazsınız. Dekor Hediye sizlere en güzel ve en özel hediyeleri sizler için seçerek hediye kataloğunu oluşturan ve rakiplerinden bu yönüyle öne çıkan bir hediye sitesi. Sizde sevgilinize veya başka birine bir hediye almak istiyorsanız. Dekor Hediye'ye gelin.



Sizlere özveriyle hizmet veren CihanWeb uygun fiyatı ve müşteri memnuniyetini ön plana alan hizmet kalitesiyle sizlere web tasarım, yazılım ve seo hizmetleri ulaştırmaktan gurur duyar. Kurumsal veya Kişisel web sitenizi size uygun tasarım ve yazılımlarla hayata geçirerek google'da ve diğer arama motorlarında yükselmesi ve doğal reklamının yapılması kaliteli ve uygun fiyatla sizlere daha iyi hizmet verebilmek için her gün daha fazla çalışan ve sizlere hizmet sunan Cihanweb'e bakmadan site, seo işlerinizi yaptırmayın.

 Ayrıca e-Ticaret paketleriyle ürününüzü internet üzerinden satma imkanınızı yakalayın. CihanWeb'de bütçenize uygun e-ticaret paketini alarak sizde ürününüzü sanal ortama taşıyın. Şimdi CihanWeb'de çok uygun fiyatlı kampanyalı e-ticaret paketleri seo paketi hediyeli.

CihanWeb - Web Çözümleri - E Ticaret Çözümleri - Reklam Çözümleri - Sosyal Medya Çözümleri - Seo
 Kehribar Tesbih


Lorem Takı'da Özel Tesbih Koleksiyonlarını Denediniz mi. YepYeni Tesbih Koleksiyonları Lorem Takı'da. Tesbih almak için Lorem Takı'ya bakın. Kehribar Tesbih'de Kuka Tesbihlerde ve Özel Ağaç Tesbih Koleksiyonlarında hem kalite ve özel üretim ürünler, hemde %50 ye varan indirimler sizleri bekliyor.

 Lorem Takı'ya bakmadan Tesbih Almayın.

5 Ağustos 2014 Salı

Kehribar tesbih ve osmanlı yüzüğünün birbirine yakışması bundan 300 ila 350 yıl öncelere dayanır. Kehribar tesbih sallayan paşazadelerin ellerindeki tesbihi savurduğu ve parmaklarındaki fiyakalı gümüş yüzüğün havasını atarak gezmeleri ile başlayan bu moda ile günümüze kadar gelmiştir.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

  

  Bugün evimiz için eşime özel bir hediye almak istedim, Esasen yüzük, takı vb. hediyeler gibi birşey olmasını istemiyordum. Sıradışı ve farklı olmalıydı hediyem zaman herkes gibi benim içinde değerli olduğu için yöntem bilindiği gibi internetde google sorgulaması yapmak oldu. Konu ile ilgili ilgisiz bir sürü sayfalar buldum ancak burada bulduğum hiç bir site ve ürün önerisi benim istediğim tarzda değildi.

   Sonunda aradığım şeyin dekor bir hediye olabileceği aklımda canlandı tamda ismi gibi dekor hediye diye bir hediye ve ev dekorasyonu sitesi karşıma çıktı. Siteyi ve içindeki hediyeleri inceleme yaparken haz duydum. içerideki ürünlerin  hepsi farklı, hepsi sıradışı ve özel yapılmış gibiydi. Sanki benim için butik bir alışveriş sitesi açılmış gibiydi. Beni Dekor Hediye'de nemi bu kadar etkiledi; içinde ev dekorasyonunda olmassa olmaz olarak nitelendirdiğimiz avize ve aydınlatma ürünleri vardı fakat bu kadar faklı ve bol çeşit aydınlatma sektörünün öncü kentlerinin en işlek yerlerindeki mağazalarda ahi bulmak mümkün değildi dekor hediye sayesinde hepsi ayağımın ucunda değil parmaklarımın ucundaydı bu sıradışı bir deneyim oldu benim için şimdilik dekor hediye isimli siteden hiçbir sipariş vermedim ama sabırsızlık ile sipariş vereceğim günü yani cumartesi gecesini bekliyorum.

   O kadar çok siteden seçtiğim ürün varki hangisini nasıl seçeceğime karar veremedim o yüzden en geniş vaktimin olduğu cumartesi gecesini bekleyip eşim ve evimiz için en özel hediyeyi seçeceğim sizler ilede dekorhediye ile ilgili deneyimlerimi paylaşacağımdan emin olabilirsiniz.